Eğitim-İş Başkanı Kadem Özbay’dan ÇEDES tepkisi: ‘Diyanet adeta paralel MEB’e dönüşmüş durumda’

“`html

ÇEDES Projesine Tepkiler Büyüyor

Kamuoyu tarafından gündeme getirilen ve eleştirilerin hedefi haline gelen ÇEDES projesi uygulamaya konulmaya devam ediyor.

SÖZCÜ’nün haberine göre, Milli Eğitim Bakanlığı, İzmir ve Eskişehir’i pilot iller olarak seçerek İzmir’deki 99 okula din görevlisi atamaları gerçekleştirdi.

Resmi belgede, projenin uygulanacağı yer olarak AKP İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı’nın inşa ettirdiği ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açılışını yaptığı Bilal Saygılı Camii ve Külliyesi gösterildi.

“Okullar Eğitimin Temelidir”

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Genel Başkanı Kadem Özbay, okulların yalnızca öğretmenler tarafından eğitim verilmesi gereken yerler olduğunu vurgulayarak, “Okullar, öğretmen ve öğrencilerin mekânıdır. Eğitim ve öğretim faaliyetleri sadece eğitim bilimleri ve pedagogik bilgiye sahip öğretmenler aracılığıyla gerçekleşebilir. Okulda mevcut din kültürü ve rehber öğretmen kadrosu göz önüne alındığında, pedagojik olmayan din görevlilerinin atanması, siyasi iktidarın bir ideolojik eğitim projesinin bir parçası olduğunu gösteriyor. Bu durum, anayasaya aykırı bir uygulama olarak değerlendirilmektedir.” dedi.

Diyanet İşleri’nin Rolü Üzerine Eleştiriler

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın eğitim alanındaki etkisini simgelerken Özbay, şunları ifade etti:

“ÇEDES projesinin çevre veya toplumsal değerlerle bağlantısının olmadığını bir kez daha kanıtlıyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın Dini Eğitim Bakanlığı haline geldiği ve bu durumun gelecekte eğitim sistemini tehdit edeceği aşikar. Okullarda din görevlisinin varlığıyla birlikte, öğretmenlerin istihdamında ve ihtiyaçların karşılanmasında göz ardı edilen pek çok mesele mevcut. Bu uygulama, laiklik ilkesine ve bilimsel eğitim anlayışına tamamen zıttır.”

Tarikat ve Cemaatlerin Etkisi Altında Eğitim

Eğitim alanında siyasi iktidarın etkileri giderek artmakta ve çocuklarımızın eğitim hayatı, tarikat ve cemaatlerin etkisi altında kalmaktadır. Eğitim, bir toplumun geleceğinin inşasında kritik öneme sahiptir. Bu anlamda, eğitim sisteminin bilimsel temellere dayalı olarak sürdürülmesi esastır. Ancak, okullarda din görevlisi atamalarının gündeme gelmesi, kamu kaynaklarının keyfi kullanımına işaret etmektedir. ÇEDES projesinin anayasa ve laik eğitim prensiplerine aykırı olduğunu belirtiyoruz.”

Hukuksal ve Eğitsel Riskler

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Genel Başkanı Kemal Irmak, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i istifaya davet ederek, şu mesajı verdi:

“Okullara din görevlisi atanmasının, laik ve bilimsel eğitimin temellerini sarsan bir tutum olduğunu belirtmek gerekiyor. Bu uygulama, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’na ve anayasanın ilgili maddelerine tamamen aykırıdır. Eğitimde temel amaç, öğretmenler tarafından verilmesi gereken eğitimdir. Ancak şu an gerçekleşen din odaklı uygulamalar, pedagoji ilkeleri ile bağdaşmayan ve çocukların eğitim süreçlerine siyasi bir müdahale olarak değerlendirilecek uygulamalardır.”

Laiklik İlkeleri Altında Eğitim Hakkı

Irmak, eğitim sistemini tehdit eden bu uygulamaların toplumsal bir yan etkisi olduğunu ifade ederek, “Eğitim kurumları, dini etkinliklerin değil, pedagojik bilimlerin öğretilmesi gereken alanlardır.” dedi. Eğitim-Sen, tüm eğitim camiasını bu tür uygulamalara karşı birlik olmaya çağırıyor.

“ÇEDES projesi, laik eğitim ilkelerine aykırıdır ve bir an önce iptal edilmelidir. Eğitim sistemimiz, tüm öğrencilerin ve öğretmenlerin haklarının korunmasına yönelik bir çerçevede sürdürülmelidir. Çocukların eğitim hakkına herhangi bir müdahaleyi kabul etmiyoruz.”

“`

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir