İsrail’in Suriye’ye Yönelik Operasyonları Gündemde
İsrail son günlerde Suriye’ye yönelik operasyonlarını sürdürüyor. Golan Tepeleri’ni işgal ettikten sonra Şam’daki askeri üsleri bombalayan İsrail, Lazkiye’deki Suriye donanmasını da hedef aldı. Hız kesmeyen İsrail, Şam’ı tanklarıyla kuşatma altına aldı. Ülkeyi harabeye çeviren İsrail’e karşı duruş, tüm dünya için büyük bir sınav niteliği taşıyor.
NETANYAHU’NUN KUDÜS’TEN AÇIKLAMALARI
İsrail’in saldırılarından bir gün önce Başbakan Netanyahu, Kudüs’te önemli açıklamalarda bulundu. Netanyahu, Esad’ın düşüşünün Hamas, Hizbullah ve İran’a karşı yürütülen operasyonların bir sonucu olduğunu vurguladı. İsrail’in, “7 Ekim saldırılarından bu yana İran eksenini çökertmek için kararlı bir şekilde çalıştığını” belirtti. Golan Tepeleri’nin İsrail’e ait olduğunu vurgulayan Netanyahu, Orta Doğu’da büyük değişikliklere öncülük ettiklerini dile getirdi.
ESKİ BAŞBAKANIN İTİRAFI
Netanyahu’nun açıklamaları, önceki başbakanlardan Ehud Olmert’in 2021’deki itirafını akıllara getirdi. Olmert, “Suriye ile anlaşma sağlansaydı, Washington ve Avrupa kapılarını açacaktı. Bu durum, Suriye’deki iç savaşı engelleyebilirdi” şeklinde konuşmuştu. Bu sözler, 2011’den bu yana süregelen Suriye iç savaşı ve Esad’a yöneltilen beklentileri açığa çıkarıyor.
RİSE’IN BOP AÇIKLAMALARI
İsrail, önce Gazze ve Beyrut’u ardından Şam’ı hedef alarak bölgede etkinliğini artırmaya devam ediyor. İsrail Başbakanı, dönemin ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın “Ortadoğu’da 22 ülkenin sınırları değişecek” ifadesini yineleyerek bölgeye karşı bölme amaçlarını açığa vurdu.
ABD: HTŞ DOĞRU YOLDA
Suriye’de Esad’ı devirmeyi hedefleyen gruplar arasında yer alan HTŞ, İsrail tanklarının sadece 15 km uzağında bulunuyor. Bugüne kadar İsrail’e ve ABD’ye karşı bir saldırı gerçekleştirmeyen HTŞ’nin geleceği merak konusu. ABD Başkanı Biden, HTŞ lideri Colani için “Doğru yolda” ifadelerini kullandı.
HTŞ’nin yanı sıra Şam’da bulunan toplam 60 bin kişilik gücün 20 bini HTŞ’ye aitken, diğer 40 binlik kısım Türkiye’nin kontrolündeki Suriye Milli Ordusu mensuplarından oluşuyor. Bu güçlerin İsrail’e karşı savunmada nasıl bir rol üstlenecekleri henüz belirsizliğini koruyor.
İKTİDAR MEDYASININ TUTUMU
HTŞ’yi terör örgütü olarak tanımlayan iktidar medyası, Esad karşıtı operasyonların ardından politikasında değişikliğe gitti. HTŞ’yi “Suriye muhalefeti” olarak adlandıran medya, örgüt lideri Colani’yi İslamcı devrimci bir figür olarak sunmaya başladı. Bu medya kuruluşları, İsrail’in Şam’a yapılan müdahalesine sessiz kalmayı tercih etti. Özellikle Gazze saldırılarını manşetlerinden düşürmeyen medya organları, bugüne kadar Suriye’ye yönelik operasyonları görmezden geldi.
İKİNCİ İSRAİL-3 PARÇALI SURİYE PLANI
ABD ve İsrail’in desteklediği Suriye federasyon planı göz ardı edilmemeli. Bu plan çerçevesinde, Amerikan askerlerinin himayesinde bulunan PKK-YPG’ye otonom bölgeler verilerek Suriye petrollerine gözcülük yapmaları sağlanacak. Bölgede etkili olan Arap aşiretlerine rüşvetler verilerek güç dengesinin sağlanması hedefleniyor. İsrail’e güvenli bir güney koridoru oluşturulması için Deyrizor ve Rakka hattı önem taşıyor. “Suriye Kürdistanı”nın oluşturulmasıyla İsrail’in güvenliğine katkı sağlanması amaçlanıyor. İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Kürtleri radikal İslamcı tehditlerden korunmaları gerektiği konusunda önemli açıklamalarda bulundu.